23 Mayıs 2012 Çarşamba

HAFTA SONU KAÇAMAKLARI



Yoğun iş temposundan  bunalıp her hafta sonu bir plan yapar olduk. Cümbür cemaat İstanbul'un etrafındaki yakın yerlere yaptığımız kaçamakların yanında, geçen hafta cumartesi şehrin içinde de -bu sefer çekirdek aile olarak- çok keyifli bir gün geçirdik. 






Önce sabah erken saatlerde Emirgan korusu'na doğru yola çıktık. Fazla kalabalığa kalmadan Emirgan Köşkü'nün muhteşem lale bahçelerinde mis gibi çiçek kokusu içinde kahvaltı edip çaylarımızı yudumladık. Bol bol yürüyüp keyif yaptık. Oradan Sabancı Müzesi'ne geçtik.






Rembrandt'in Sabancı Müzesi'ndeki sergisine şirket olarak sponsor olduk ve bu sponsorluk kapsamında da ailece sergi gezdik. Zeynep tabloları dikkatle ve  bir büyük edasıyla inceleyip sorular sorduktan sonra günün yorgunluğunu atmak için  Sabancı Müzesi'nin sergisi'nde oturup bir seyler içtik. Orada otururken düşündüm. Ben işim gereği senede en az 5-6 kere farklı ülkelere basın götürüyorum. Gittiğimiz ilk gün de o ülkenin gezilecek yerlerini gezdiriyorum. Bunlar içinde de mutlaka bir müze, bir sergi ya da tarihi bir yer oluyor. O şehrin dokusunu ve ruhunu anlayabilmek için öncelilke sergi, müze gibi yerlerin gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. (En son dönerken de mutlaka o şehrin marketine uğrayıp oraya özel ürünleri almayı çok severim:)) Sabancı Müzesi'nin cafesinde oturup içeceklerimizi yudumlarken buranın da aslında çok özel bir müze olduğunu düşündüm. Ve artık kızımla beraber de yurt dısındaki gezilerimize başlayabileceğimizi farkettim. İspanya'da Gaudi müzesiyle başlamaya karar verdim... Bakalım ne zaman gideceğiz??